Prof. Dr. Suha Ural, Özge Çubuk’un hazırlayıp sunduğu Değerli Hayatlar programına konuk oldu. Program, İstanbul’un Göztepe semtinde, Suha Ural’ın evinde gerçekleştirildi. Bu özel programda, Prof. Dr. Ural’ın hayatı, meslek yaşamı ve eğitimle ilgili değerli anekdotları izleyicilerle paylaşıldı.
Programın başında Özge Çubuk, Prof. Dr. Ural’dan hayatına dair önemli sorular sordu. Ural, meslek hayatına nasıl başladığını anlatarak, lise yıllarında fizik dersinde yaşadığı ilginç bir anekdotu paylaştı. Kırşehir’deki lisede, fizik öğretmeninin sınıfta çözmeye çalıştığı problemi ilk kez görmesine rağmen başarıyla çözmesi, üç boyutlu düşünme yeteneğini keşfetmesine vesile olmuş. Bu yeteneğin zamanla mesleki hayatında önemli bir rol oynadığını vurgulayan Ural, bu anın hayatındaki dönüm noktalarından biri olduğunu belirtti.
Ural, İsveçte üniversite okuma ve İsveç vatandaşı olma hayaliyle Türkiyeden ayrılır, hava koşullarının zorluğunu ve koca bir gölün buz tuttuğunu gören Ural çok geçmeden İsveç fikrinden vazgeçip Köln’de üniversite okumaya karar verdi. Köln’de üniversite eğitimini tamamlayan Ural, artan vatan özlemiyle 1973’te Türkiye’ye döndü. Almanya’daki tasarım eğitimi, Ural’ın mesleki yaşamına yön verdi. Öğrencilik yıllarında elde ettiği maket yapma deneyimleri ve kazandığı başarılar, onun gelecekteki tasarım ve eğitim kariyerinin temelini attı.
Türkiye’ye döndükten sonra, Mimar Sinan Üniversitesi’nde Endüstri Tasarımı Bölümü’nün kurulmasında önemli bir rol oynayan Ural, burada 37 yıl boyunca öğretim üyeliği yaptı. Akademik kariyerine başlayan Ural, sadece ders vermekle kalmayıp, aynı zamanda tasarım eğitimine yön veren bir figür haline geldi. Öğrencilerine özgüven kazandırmaya büyük önem verdiğini belirten Ural, “Eğitim, öğrenmenin öğrencinin içinden gelmesiyle mümkün olmalıdır” diyerek, öğretmenin öğrenciye yol göstermesi gerektiğini vurguladı.
Ural, özellikle Z kuşağı öğrencilerinin özgüven eksikliklerinden bahsetti. Almanya’daki eğitim yıllarında, öğretmenlerin pozitif yaklaşımının, öğrencilerin özgürce düşünmelerine ve kendilerini ifade etmelerine nasıl katkı sağladığını anlattı. Türkiye’ye döndükten sonra, üniversitelerdeki eğitim sistemine de bu yaklaşımı entegre etmeye çalıştığını, öğrencilerinin özgüvenlerini kazanabilmeleri için negatif yaklaşımlardan kaçındığını ifade etti. “Öğrencilerin özgürce düşünmesi için onları cesaretlendirmek önemlidir” dedi.
Bugün Nişantaşı Üniversitesi’nde eğitim veren Prof. Dr. Ural, öğrencileriyle tekrar bir arada olmaktan büyük mutluluk duyduğunu belirtti. Öğrencilerinin kendisinden sonra da akademik alanda başarılı olduklarını görmek, onun için en büyük ödül olduğunu söyledi. Ural, öğretmenin öğrencilerin sadece bilgilerini artırmakla kalmayıp, onları hayata hazırlamak adına kritik bir rol oynadığını yineledi.
Prof. Dr. Ural, Almanya’daki eğitim yolculuğunda karşılaştığı fırsatları ve zorlukları da paylaştı. Özellikle, Türkoloji bölümünde görevli olan Türk bir profesör ile tanışması ve bu tanışıklık sayesinde elde ettiği referans ile ikamet iznini alarak eğitimine devam etme şansını yakaladığı anı anlattı.
Ural, özellikle vakıf üniversitelerinde çalıştığı dönemde, öğrencilere not verme sistemini değiştirdiğini belirtti. “Her sınıfta öğrenciler, yaptıkları işlerden kendileri sorumlu olmalı ve kendilerine not vermeyi öğrenmelidirler,” dedi. Öğrencilerin özgüven kazanmasının ve kendilerini ifade etmelerinin eğitimdeki en önemli unsurlardan biri olduğunu vurgulayan Ural, eğitimde negatif yaklaşımlardan kaçınarak pozitif düşünceyi teşvik etti.
Prof. Dr. Ural, akademik kariyerine nasıl başladığını ve hayatındaki önemli tesadüfleri de paylaşarak, başarıya giden yolun sadece planlı bir süreç değil, bazen şansla da şekillendiğini ifade etti. “Hayatımın en önemli değişim anlarından biri, havalimanında tesadüfen karşılaştığım bir arkadaşım sayesinde Mimar Sinan Üniversitesi’nde hocalığa başlamamdır,” dedi. Bu tesadüf, onun hayatını değiştiren bir dönüm noktası oldu.
Ural, günümüzde Türk gençlerinin karşılaştığı sosyoekonomik zorluklar ve karamsarlığa rağmen, pozitif düşünmenin gücüne inandığını vurguladı. Eğitimde başarıya ulaşmak için, öğrencilerin özgüven geliştirmesi ve pozitif bir tutum sergilemesi gerektiğini belirtti. “Pozitif düşünerek, insan istediği yönü tayin edebilir ve başarılı olabilir,” diyerek, gençlere cesaret verdi.
Prof. Dr. Ural’ın eğitime olan katkıları ve öğrencilerine verdiği ilham, Değerli Yaşamlar programının unutulmaz anları arasında yer aldı. Bu özel program, izleyicilerine sadece eğitimde değil, yaşamda da olumlu bir perspektife sahip olmanın önemini hatırlattı.